Friday 31 August 2012

LOL

Uzun zaman sonra ilk defa gerçekten LOL...
Görkem beni gerçekten çok güldürüyor zaman zaman.


Thursday 30 August 2012

uzun zamandır en güzel süpriz

Bayram ziyareti için gittiğimiz büyük dayımların evinden çıkıp Derya'yı da alarak bize doğru gidiyorduk. Derya hiç yoktan "sana bir süprizim var bu arada, ama eve dönünceye saklıyorum..." dedi. İtiraf ediyorum, bu beni ürküttü. Çok ürküttü. Derya herhangi bir cümle içinde "süpriz" ve "saklıyorum" kelimelerini ne zaman bir arada kullansa olur bu bana. Türlü türlü şey geldi aklıma...Türlü türlü derken, çok ciddiyim. 

Eve gelip arabayı park ederken, garajın yanında, gölgeler arasında bekleyen uzun bir adam gördüm. Genç komşumuzun arkadaşlarından biri diye düşündüm, ama kıpırdamaksızın orda duruyor olmasına mana veremeyerek daha dikkatli baktım ona doğru. 

Şaşkınlık dolu tiz bir çığlık sonrasında, henüz park etmediğim arabayı yolun ortasında bırakarak el frenini aniden çektim, kendimi süratle arabadan dışarı attım ve gölgeler arasında duran o adamın boynuna sarıldım. 

O çok uzun boyluydu ve ben kısacıktım, 
ama o kadar tanıdıktı ki - o kadar kolaydı ki ona sarılmak.

Engin'i yıllardır görmemiştim. Onu yıllarca da görmeyeceğime emindim. En son bir araya geldiğimizde "bir daha dönmemek üzere gitmek" olarak açıklamıştı geleceğe dair planlarını. Ve rahatlıkla söyleyebilirim: onu karşımda görmek, uzun zamandır yaşadığım en güzel süprizdi.


Karşımda otururken o gece "ne kadar uzun zaman olmuş..." diye düşündüm. Konu onu son görüşümden bu yana geçen yıllar değildi - onunla ilk tanışmamızdan yana geçen yıllardı. Birlikte deliler gibi kovalamaca oynamaktan, varlık felsefesi ve inanç sistamlerini tartıştığımız zamanlara kadar, sonradan okul yönetimi tarafından kesilen ağacımıza tırmanma maceralarımızdan, en gizlilerimizi birbirimizle paylaştığımız zamana dek geçen yıllar... Engin hayatını anlattıkça, neden tam emin olamıyorum ama, benim koltuklarım kabardı. Başarılarının hiç birini yaratırken yanında olamamıştım onun, ama sanırım bilinç altımda bir yerde bunları başaran adamın yaratılmasında benim de payım var diye düşünerek gururlandım. 

O kadar kolay, o kadar hızlı ve o kadar rahat döndük ki kaldığımız yerden devam etmeye, 6 yıldır ayrı ülkelerde yaşamıyorduk adeta, 4 yıldır hiç görüşmeyenler bizler değildik sanki... O kadar mutlu oldum ki buna.    







Monday 20 August 2012

meyra için bayram cupcake'leri


istanbul'da 2 gün

İnsanın bir zamanlar "evim" diye düşündüğü yerin 
gün gelip de artık başkasının yaşam alanı haline gelmesini kabullenmesi oldukça güç...


Ama o yerin yaşam alanı değil de, 
iş yeri haline gelmesi durumu ile yüzleşmek zorunda kalmak iyice fena!


Ayrıca, belirtmeden geçemeyeceğim; 
tuvalet duvarları her zaman beklenmedik saçmalıklara gebe...


Bu kez sadece iki gün kalabildim ama,
sabahları uyandığımda ve geceleri yatmadan önce gördüğüm manzara muazzamdı.


Geri dönüş yolculuğumuzun 13 saat sürmüş olması ise akıllara zarar! 
Arife trafiği çok kötü bir şey.
  

Friday 10 August 2012

bu da böyle...

hiç normal canlı yok etrafımda...evcil hayvanlarımız bile acayip! koşu şeysinin içinde değil, üstünde dönen "tırsık" lakaplı rahmetli mantar isimli hamster'ımdan tut da, aklı da bedeni de havada olan bu güzeller güzeli rus'umuza kadar hepsinde var bir durumlar...


Thursday 2 August 2012

her yer ıslak

O KADAR SICAK Kİ!!!
serinletmek adına o su damlası püskürten şeyler açıyorlar devamlı, o yüzünden de her yer sırılsıklam.




Wednesday 1 August 2012

Merhaba Devrim

Bu akşam tanıştık onunla...Daha yeni girdi aramıza ama, hiç de öyle hafif değil haberiniz ola. Baya baya ağır hatta. Nerde bu ufaklık, nerde minyon ablası Meyra?! Gerçi, Devrim'e de, aynı Meyra'ya bayıldığım gibi, bayılmam an meselesi. Öyle tatlı ki!