Thursday 30 August 2012

uzun zamandır en güzel süpriz

Bayram ziyareti için gittiğimiz büyük dayımların evinden çıkıp Derya'yı da alarak bize doğru gidiyorduk. Derya hiç yoktan "sana bir süprizim var bu arada, ama eve dönünceye saklıyorum..." dedi. İtiraf ediyorum, bu beni ürküttü. Çok ürküttü. Derya herhangi bir cümle içinde "süpriz" ve "saklıyorum" kelimelerini ne zaman bir arada kullansa olur bu bana. Türlü türlü şey geldi aklıma...Türlü türlü derken, çok ciddiyim. 

Eve gelip arabayı park ederken, garajın yanında, gölgeler arasında bekleyen uzun bir adam gördüm. Genç komşumuzun arkadaşlarından biri diye düşündüm, ama kıpırdamaksızın orda duruyor olmasına mana veremeyerek daha dikkatli baktım ona doğru. 

Şaşkınlık dolu tiz bir çığlık sonrasında, henüz park etmediğim arabayı yolun ortasında bırakarak el frenini aniden çektim, kendimi süratle arabadan dışarı attım ve gölgeler arasında duran o adamın boynuna sarıldım. 

O çok uzun boyluydu ve ben kısacıktım, 
ama o kadar tanıdıktı ki - o kadar kolaydı ki ona sarılmak.

Engin'i yıllardır görmemiştim. Onu yıllarca da görmeyeceğime emindim. En son bir araya geldiğimizde "bir daha dönmemek üzere gitmek" olarak açıklamıştı geleceğe dair planlarını. Ve rahatlıkla söyleyebilirim: onu karşımda görmek, uzun zamandır yaşadığım en güzel süprizdi.


Karşımda otururken o gece "ne kadar uzun zaman olmuş..." diye düşündüm. Konu onu son görüşümden bu yana geçen yıllar değildi - onunla ilk tanışmamızdan yana geçen yıllardı. Birlikte deliler gibi kovalamaca oynamaktan, varlık felsefesi ve inanç sistamlerini tartıştığımız zamanlara kadar, sonradan okul yönetimi tarafından kesilen ağacımıza tırmanma maceralarımızdan, en gizlilerimizi birbirimizle paylaştığımız zamana dek geçen yıllar... Engin hayatını anlattıkça, neden tam emin olamıyorum ama, benim koltuklarım kabardı. Başarılarının hiç birini yaratırken yanında olamamıştım onun, ama sanırım bilinç altımda bir yerde bunları başaran adamın yaratılmasında benim de payım var diye düşünerek gururlandım. 

O kadar kolay, o kadar hızlı ve o kadar rahat döndük ki kaldığımız yerden devam etmeye, 6 yıldır ayrı ülkelerde yaşamıyorduk adeta, 4 yıldır hiç görüşmeyenler bizler değildik sanki... O kadar mutlu oldum ki buna.    







No comments:

Post a Comment