Sunday 9 September 2012

mide vs cumartesi

Perşembeden beri, özellikle midem, çok zor günler geçiriyor. Tamamen sinirsel. Mide hastası olma yolunda gidiyorum. Burda ayrıntılarına girmeyeceğim, "ailesel sebeplerden ötürü" diyor, geçiyorum. Neyse, sonuçta, ben perşembe itibari ile bütün gün minimum besin tüketip, maksimum kıvranarak geçiriyorum. Gerçi o esnada, arada Büşra'nın abisinin düğünü de vardı, ama diyorum ya, o kadar fenaydım ki - düğüne gittim, saat 10 bile olmadan eve döndüm... O araba yolculuğu hiç bitmeyecek veya ben yolun ortasında bir yerde biteceğim diye oldukça korktum. 

Hal böyle olunca, ben "bütün kızlar toplandık!" temalı bu haftasonundan - özellikle cumartesiden - pek umutlu değildim... İtiraf ediyorum. Ama hey hat, hayat! Cafe des Cafes'de başladı aslında gece ilerleyen saatlerine dair ipuçları vermeye. Her kim hazırlamıştıysa playlisti, kendisi ile bizzat muhatap olmak istiyor, bir cafe yerine bir barda, ama yani çok iyi bir barda, işe girmesini önermek istiyorum - o derece başarılıydı. 


Ayrıntılara girmeyeceğim, ama geceye dair önemli nokta şu, biz saat 20:00 civarlarında, daha önce varlığından bile habersiz olduğumuz, eski Old Mariner yerine açılan Bomonti'ye gittik ve nerdeyse 7 saat aralıksız dans ettik. Bu arada, söz konusu mekanda yer olmadığı için, biz merdivenlerin önünde ufak bir alan bulduk, görevliler de ortamıza masa niyetine bir tabure koyup bizi idare ettiler. İlk bir saatin sonunda, doğru dürüst alkol almayan bu masanın performansı kulaktan kulağa yayılmıştı ki, o ufacık alan kadın & erkek herkesin odak noktasına dönüşmüştü. Bir kaç saat sonra bizi DJ kabinin önüne taşıdılar - başa çıkamıyorlardı trafikle başka türlü galiba. 

Geceye damgasını vuran açıklama sabaha karşı 02:00 sularında geldi:

"Şu insanları görüyor musunuz? Saat 19:00'dan beri içiyorlar, nerden baksak 7 saatlik birikmiş alkol var bünyelerinde - ve daha yeni bizim doğal kafaya ulaşıyorlar...!!!" 

No comments:

Post a Comment