Öyleyse ortada değişmiş bir şey var... Buraya kadar her şey
çok net.
Değişenin ne olduğu konusu ise tüm bu netliği allak bullak
ediyor. Ben miyim o değişen şey, yoksa hislerim mi?
Çok isterdim “değişen şey hislerim...” diyebilmeyi ve
kestirip atabilmeyi bu konuyu; ama diyemiyorum. Ben hislerimin, özellikle ona
karşı hislerimin, değişebilme özelliğine sahip olduğunu hiç sanmıyoum.
Hep sevdim onu, hep de seveceğim sanırım. Kulağa ne kadar
ağdalı geliyor, öyle değil mi? Halbuki çok basit.
Bu durumda, değişen ben olsa gereğim. Çok sancılı bir keşif
bu.
Ben değiştim.
Aslında amacım bodozlama bir itirafta bulunmak değildi... Sadece
tez için yardım isteyecektim...Peki nasıl oldu da, bu akadar profesyonel bir
şey, bu kadar kişisel bir hal aldı? Bilmiyorum.
Umursamıyorum.
Pişman değilim.
No comments:
Post a Comment