Hayatım temellerinden
sarsılalı beri, gündelik hayata dair programlarım konusunda maksimum oranda
esenek olmak zorunda hale geldim. Bu bir çokları için pek de bir şey ifade
etmiyor olabilir, ancak hayatını uzun yıllar boyunca “kontrol müptelası”
tanımlamasına kitap örneği olabilecek şekilde yaşamış olan şahsım için, bu ne
yaparsan yap sırtının tam ortasındaki o ulaşılmaz sivilcenin dayanılmaz
sıtırabı gibi bir şey...
Sabahları
uyandığı andan itibaren ne yapacağı belli olan, günü programlı insanların sahip
olduğu zihinsel huzur ve rahatlık, ancak bu lükse gerçekten sahip olanların
bilebileceği bir vecddir. Ben bir zamanlar buna sahiptim, ordan biliyorum. Bazıları
(genelde bu lükse gerçekten sahip olmadıklarından şüpheleniyorum bu insanların)
aksini iddia etse de, bence (kendiniz de dahil) herhangi birileri tarafından bu
imgesel tasarıyı mutlak olarak harfi harfine gerçekleştirmek zorunda olduğunuz
konusunda baskı altında hissetmediğiniz, onu yalnızca gerçekte olduğu şey; yani
bir kroki olarak algıladığınız sürece, günlük bir plan veya programa sahip
olmak kesinlikle sıkıcı değildir, sizi de sıkıcı biri yapmaz asla!
Ama dediğim
gibi, bu benimki melankolik bir nostarji de olabilir pek tabi. İnsan bazı
şeylerin değerini ancak kaybettikten sonra anlayabiliyor.
Neticede, ben
her sabah yeni bir maceraya uyanıyorum. Kulağa ne hoş geliyor, öyle değil mi?
Değil. O gün gelecek haber, emir, rica vs her ne yönde olursa, gün o yönde
şekilleniyor. Bazı günler söz konusu bu yön erkenden çizilmiş oluyor, ancak
bazı günler o yön henüz çizim aşamasında oluyor ve benim de hazır olarak
beklemede olmam isteniyor. Bu gibi günler en kötüleri. Bir şey yapmaya kalksan
olmuyor, ne zaman neresinde kesmen gerekeceği belli değil ve ben başladığım işi
tamamlamamaktan tiksiniyorum... Boş oturmaksa sanki ömrümü korkunç şımarıkça
ziyan ediyormuşum gibi hissettiriyor ve inanılmaz bir vicdan azabı ile beni
içimden yakıyor.... O yüzden de, süresi şüpheli “bekleme zamanı”larımı
olabildiğince verimli olarak kullanmak amacı ile, normalde görüp hoşuma
gidecek, ancak denemek ve / veya becerilerimi geliştirmek amacı ile pratik
yapmaya zamanım olamayacak ne kadar çok saçma sapan şey varsa, onları yapmaya vakfediyorum.
Mesela CupCake
yapmaya böyle başladım. Genel olarak DIY olayına böyle sardım. Bento’da da uzun
zamandır gözüm vardı, kısmet bugüneymiş.
Öyle sarılmayacak gibi de değil ki! Gerçi ben henüz amatörler liginin bile en diplerindeyim...
Zamanla zirveye tırmanacağımdan şüphem yok.
No comments:
Post a Comment