Monday 18 February 2013

bento


Hayatım temellerinden sarsılalı beri, gündelik hayata dair programlarım konusunda maksimum oranda esenek olmak zorunda hale geldim. Bu bir çokları için pek de bir şey ifade etmiyor olabilir, ancak hayatını uzun yıllar boyunca “kontrol müptelası” tanımlamasına kitap örneği olabilecek şekilde yaşamış olan şahsım için, bu ne yaparsan yap sırtının tam ortasındaki o ulaşılmaz sivilcenin dayanılmaz sıtırabı gibi bir şey...

Sabahları uyandığı andan itibaren ne yapacağı belli olan, günü programlı insanların sahip olduğu zihinsel huzur ve rahatlık, ancak bu lükse gerçekten sahip olanların bilebileceği bir vecddir. Ben bir zamanlar buna sahiptim, ordan biliyorum. Bazıları (genelde bu lükse gerçekten sahip olmadıklarından şüpheleniyorum bu insanların) aksini iddia etse de, bence (kendiniz de dahil) herhangi birileri tarafından bu imgesel tasarıyı mutlak olarak harfi harfine gerçekleştirmek zorunda olduğunuz konusunda baskı altında hissetmediğiniz, onu yalnızca gerçekte olduğu şey; yani bir kroki olarak algıladığınız sürece, günlük bir plan veya programa sahip olmak kesinlikle sıkıcı değildir, sizi de sıkıcı biri yapmaz asla!

Ama dediğim gibi, bu benimki melankolik bir nostarji de olabilir pek tabi. İnsan bazı şeylerin değerini ancak kaybettikten sonra anlayabiliyor.

Neticede, ben her sabah yeni bir maceraya uyanıyorum. Kulağa ne hoş geliyor, öyle değil mi? Değil. O gün gelecek haber, emir, rica vs her ne yönde olursa, gün o yönde şekilleniyor. Bazı günler söz konusu bu yön erkenden çizilmiş oluyor, ancak bazı günler o yön henüz çizim aşamasında oluyor ve benim de hazır olarak beklemede olmam isteniyor. Bu gibi günler en kötüleri. Bir şey yapmaya kalksan olmuyor, ne zaman neresinde kesmen gerekeceği belli değil ve ben başladığım işi tamamlamamaktan tiksiniyorum... Boş oturmaksa sanki ömrümü korkunç şımarıkça ziyan ediyormuşum gibi hissettiriyor ve inanılmaz bir vicdan azabı ile beni içimden yakıyor.... O yüzden de, süresi şüpheli “bekleme zamanı”larımı olabildiğince verimli olarak kullanmak amacı ile, normalde görüp hoşuma gidecek, ancak denemek ve / veya becerilerimi geliştirmek amacı ile pratik yapmaya zamanım olamayacak ne kadar çok saçma sapan şey varsa, onları yapmaya vakfediyorum.

Mesela CupCake yapmaya böyle başladım. Genel olarak DIY olayına böyle sardım. Bento’da da uzun zamandır gözüm vardı, kısmet bugüneymiş.  


Öyle sarılmayacak gibi de değil ki! Gerçi ben henüz amatörler liginin bile en diplerindeyim... 


Zamanla zirveye tırmanacağımdan şüphem yok.

No comments:

Post a Comment