İnanılmaz bir şey bu. Seslendirmemeye çalışıyorum ama, gerçekten – bazen insan “neden?!” diye sorgulamaktan kendini alamıyor… Bankadaki (özellikle vurgulama gereği duyuyorum: BANKADAKİ!!!) kasamız soyuldu; üzücüydü, ama yani – ne yapabiliriz ki bu konuda?! Sonra bana taklacı güvercin lakabını kazandıran akıllara zarar kaza var, ondan sadece parmağımdaki ufacık bir sıyrıkla çıkmış oluşum bir mucize. Ve şimdi! Ebeveynlerim adeta biyolojik silah olarak kullanılmak üzere tasarlanmış ve yanlışlıkla atmosfere karışarak onlar tarafından solunmuş bir virüsün saldırısına uğramış durumdalar… ve yani - tamamı 2 ay içinde mi oldu?!
Hadise basit bir üşütme veya hastalanma değil, çok ciddiyim – her ikisi de dramatik bir filmin karelerinden fırlamış gibi. Bir yandan onlara yardımcı olmak için elimden geleni yapmaya çalışıyorum, ama bir yandan da bunu fiziken onlara minimum derecede yaklaşarak yapmaya çalışıyorum - ki bu kendi içinde bazı paradokssal durumlara sebep olmuyor değil.
Hadise basit bir üşütme veya hastalanma değil, çok ciddiyim – her ikisi de dramatik bir filmin karelerinden fırlamış gibi. Bir yandan onlara yardımcı olmak için elimden geleni yapmaya çalışıyorum, ama bir yandan da bunu fiziken onlara minimum derecede yaklaşarak yapmaya çalışıyorum - ki bu kendi içinde bazı paradokssal durumlara sebep olmuyor değil.
Cumartesi sınavım var, o zamana kadar hasta olmamayı başarmam lazım. Kısmet.
Kurşun döktürün kurşun. (Alaturka İpek iş başında.) Çok geçmiş olsun <3
ReplyDelete