Akrabalar benim gözümde her zaman enteresan insanlar olmuştur. Annemin hiç kızkardeşi olmamasına ve babam tek çocuk olmasına rağmen büyürken bir sürü teyzem ve amcam vardı; tabi bu çarpık aile yapısı içinde bu teyze ve amcaların tüm çocukları da kardeş durumunda oluyordu. Arkadaşların, seçebildiğin ailendir sözü benim için olağan bir genel geçer kabulden fazlası değildi çünkü işin aslı ben "akraba" konseptini uzun yıllar pek anlamamıştım.
Anladıkça da pek haz etmedim ne yalan söyleyeyim.
Konu kişinin akrabalarını sevmesi / sevmemesi, onlarla anlaşabilmesi / anlaşamaması - hatta görüşüyor olması / olmaması ile ilgili değil benim için; konu tamamen "kan"a yüklenen anlam ile ilgili...Evet, kan da ırk gibi, din, dil ve cinsiyet gibi insanlara önem vermek konusunda, benim açımdan, öne çıkan katagoriler arasında değil. Nice insan sevdim ki sanmıyorum yakın bir kaç göbekten gelen ortak kanımız olsun.
Ama şu da bir gerçek, bazen - nadiren de olsa - bir sürüsünün içinden tek bir akraba çıkar, ki ona tamamen bu kimliğinden sıyrılmış olarak baktığımda bile, hayatımda görmek istediğim, gerçekten karşılıklı olarak kan dışında bir bağ paylaştığım bir birey görebilirim. Oldu bu. Daha önce de olmuştu. Dün yine oldu. Ben de çok mutlu oldum.
Aile her zaman en önemlidir, ama akrabalar da bazen iyidir.
No comments:
Post a Comment