Sunday 27 May 2012

dün - bugün

Bugün aslında dün başladı ve işin aslı dün bugün hala bitmedi. Karışık mı? Aslında değil. 

25 Mayıs, günün kendi içindeki mana ve önemi dolayısıyla zaten oldukça sancılı bir gündü benim için. Ayrıca sabahın köründe TOEFL'a giriyor oluşum da daha hoş hale getirmedi günü. Sınavdan çıktığımda midem bulanıyor, başım dönüyordu ve bunun fiziksel hiç bir şeyle ilgisi olmadığına da nerdeyse eminim. Telefonumu hiç açmadım. 

Hangisinden daha çok korktuğumdan değilim; 
aramaktan mı, aranmaktan mı; 
söyleyebileceklerimden mi, söylemeyeceklerimden mi; 
ya da belki de onun bana söyleyeceklerinden korkmuşumdur - bilmiyorum, 
işin aslı, 
önemli olduğunu da düşünmüyorum. 
Ben telefonumu açmadım. 

Ebru ile oldschool biçimde (cep tlefonu kullanmaksızın) buluştuk ve onların evine, bavul toplamaya gittik. Pazartesi İstanbul'da işe başlıyor, artık şaka değil - gerçekten de Ankara'da son kalan durumuna düşüyorum bu durumda...Gece olunca ona "vedamsı" olarak dışarı çıktık. 

Telefonumu açmamaya devam ettim ben. 
İçtim, dans ettim ve aklıma her geldiğinde bir kez daha unutmaya özen gösterdim.


25 Mayıs...Babamın doğum günü.

No comments:

Post a Comment