Oldukça komik arkadaşlarım var. Beni "Hadi Kıtır'a gidip, Facebook'u bırakışını kutlayalım!" vaadi ile kandırdılar. İşin aslı, fikir benimdi ama pek tutmamıştı, sanırım içlerinde hala bir umut vardı. Onu da gaddarca ezip öldürünce ben, fikir onlar tarafından tekrar masaya getirildi. Biz zaten son 5 yıldır her kutlamaya orda başlıyoruz. Birimizin bir derdi olunca da oraya gidiyoruz. Büyük dedikodular ve Dicle'nin adlandırması ile "karılar meclisi toplantıları" için de...Biz spordan çıkınca bile oraya gidiyoruz. Hatta bir ara, Şaylan'ın alkolü bırakışını periodik olarak her hafta kutluyorduk orda.
Neyse, evet biz densizce Kıtır'a gidiyoruz yerli yersiz zaman ve durumlarda, bunu açıklığa kavuşturarak devam etmek istiyorum hikayeme. Ben yemi yuttum. Sazan olduğumdan, "Enfes fikir!" diye atladım. Kıtır'a gitmeden önce, Şaylan'larda buluşacaktık. Meğer bu bir tuzakmış. Arkadaşlarımın planı, beni sarhoş edip cebren, hile, gerekirse şiddet, en son çare de demogoji politikaları ile kararımdan caydırmakmış. Baya ciddi giriştiler önce, böyle nispet taktikleri hazırlamışlar kahkahalarla karşıladığım, afralar tafralar, trip atmalar...Sonra kanda artan alkol yardımı ile unuttular planlarını. Çok şirin benim arkadaşlarım...Biraz şaşkınız ama, baya şiriniz.
No comments:
Post a Comment