Friday 20 April 2012

araba

Araba...Arabalar! 12 yaşından beri F1 yarışlarını ve aşağı yukarı benzer zamandan beri Top Gear programını ("Old Top Gear"cilerdendim ben - hipster mode on. ) takip eden biri olarak, bu konudaki ısrarlı cehaletim oldukça ilham verici - insan öğrenmek istemeyince, öğrenmiyor ve ben de bunun kanıtıyım işte! Çok ciddi olarak söylüyorum bunu, bir çok alanda atıp tutsam da, konu arabalar olduğunda hiç bir şey bilmiyorum.

Her neyse, araba konusu bizde taboo bir konu oldu yıllarca. Ayrıntılara girmek istemiyorum, o yüzden kısaca açıklıyorum: babam hanede kendisi dışında birinin mobil olması fikrine oldukça sert tepki vermesi ile ünlüdür...Arabalara dair herhangi bir sohbetin açılışı dahi kendisinin sinirlenmesi ile zaman zaman oldukça sıkıntılı durumların ortaya çıkışına neden olabilmekteydi. Bütün bu hikayenin sonunda ironik olan, kendisinin bu tavrı nedeni ile araç kullanmayı kendisinden öğrenememiş kızının, onun değerli emeklilik oyuncağını acımasızca pert edişi sanırım - ups, my bad. İyice sapıyorum konudan, bu akşam çok yapıyorum bunu. Oysa ki, bu akşamki asıl amacım babamdan bağımsız olarak araba alma kararımızı açıklamak ve ikiye indirdiğimiz seçeneklerimiz olan Volkswagen Polo 1.4 Comfortline DSG ve Honda Jazz 1.4 Joy i-Shift arasında bir karşılaştırma yapmaktı...


Aman, çok saçma bir karşılaştırma olacaktı zaten, Polo her anlamda ve alanda Jazz'a bin basıyor. Ben olsam Polo'yu seçerdim. Ama içimden bir ses Zerrin Sultan'ın ormanda 10 kaplan gücündeki oy hakkını Jazz'dan yana kullanacağını söylüyor. 

Olsun, o da güzel.

No comments:

Post a Comment